ADANA 2. AİLE MAHKEMESİNE
Sunulmak Üzere
İSTANBUL 1. AİLE MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
İTİRAZDA BULUNAN:
TEDBİR İSTEYEN:
KONU: 6284 Sayılı Kanuna Göre Verilen Koruma ve tedbir kararlarına İtirazlarımın Sunulması Ve Kararının Kaldırılması İstemim Hakkında.
AÇIKLAMALAR: Tedbir isteyen tarafından yapılan şikayet sonucu 6284 sayılı yasa kapsamında verilen koruma kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan yasal süresi içinde itiraz ve beyanlarımı sunmaktayım. Şöyle ki;
6284 sayılı kanunun 1. maddesi gereğince ‘’şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirler’’ düzenlenmektedir. Şikâyette ve koruma kararı verilmesine sebep olan kişiye karşı şiddet, tehdit ve küçük düşürme gibi eylemlerde kesinlikle bulunmadım. Şikâyete konu olayda yer alan eylemlere ilişkin iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Kaldı ki; dilekçem ekinde de sayın mahkemenin bilgisine sunduğum adli tıp raporundan görüleceği üzere bu kişi kısa bir süre devam eden ilişkimize karşılık bulmadığı için beni darp etmiştir. Darpla beraber hakaret ve tehditleri de süreklilik arz edecek şekşlde devam etmiştir. Konu ile ilgili zaten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/……. soruşturma numaralı dosyası ile hakkında kasten yaralama suç fiilinden soruşturma devam etmektedir. Yine dilekçem ekinde bilginize sunulan tebliğ tebellüğ formundan da anlaşılacağı üzere bu kişinin tacizlerinin engellenmesi için hakkında uzaklaştırma kararı vardır. Benim böyle birine karşı nasıl bir eylemim söz konusu olabilir ki sayın mahkeme kendisini benden korumaya yönelik bir karar vermiştir. Ben bu durumu hiçbir hukuki ve mantıki izahla açıklayamıyorum.
Aleyhime uzaklaştırma kararı verilen madde gerekçesinde şiddete maruz kalan veya maruz kalma tehlikesi altında bulunan kişilerle ilgili koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için herhangi bir delil araştırması veya belge ibrazı aranmazken önleyici tedbir kararı verilebilmesi için kişinin şiddete maruz kaldığı veya maruz kalma tehlikesi altında bulunduğu hususunda olguların varlığının gerektiği, aksi yöndeki uygulamanın kişilere kanunla sağlanan hakkın kötüye kullanılmasına sebebiyet verebileceği hususu vurgulanmıştır. Buradan açıkça anlaşılmaktadır ki aleyhime verilen karar kanun maddesi kapsamında koruma niteliğinde değil önleme niteliğinde bir karardır. Delil araştırması yapılma gereği bulunmayan durum tedbir başvurusunda bulunan kişi hakkında alınacak tedbirlere ilişkindir. Aleyhime önleyici bir karar verilebilmesi için ise kanun gerekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere şiddete maruz kaldığı veya kalacağı hususunda olguların mahkemece araştırılması veya iddia eden kişinin bu olguları somut delillerle ortaya koyması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesinin Salih SÖYLEMEZOĞLU başvurusunda (Başvuru Numarası: 2013/3758 Karar Tarihi: 6/1/2016) da bahsettiğim hususu açıkça belirterek bu şekilde tesis edilen koruma tedbirinin hak ihlali oluşturacağını tespit etmiştir.
Şikayet eden karşı taraf sayın mahkemeye bildirdiği iddialarda tamamen haksız olup iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Karşı tarafın iddia ettiği gibi kendisine karşı hiçbir şekilde şiddet, tehdit, hakaret, aşağılama ve küçük düşürücü gibi söz ve eylemlerde bulunmadım. ZATEN KARŞI TARAF MAHKEMECE VERİLEN KORUMA KARARINI TEBLİĞ ALDIKTAN SONRA BENİ ARAMIŞ, KENDİSİ ALEYHİNE ALMIŞ OLDUĞUM KORUMA KARARLARINA KARŞI İNTİKAMINI ALDIĞINI SÖYLEMİŞTİR.
Şikayet edenin delilsiz belgesiz gerçeği yansıtmayan bu başvurusu tamamen hakkın kötüye kullanılmasıdır. Karar veren mahkemenin olay bakımından somutlaştırmaya gitmeden genel geçer ifadelerle anılan kararı vermesi de mahkemelerinin kararlarının gerekçeli olması gereğini belirten Anayasa’nın 141. Maddesine açık aykırılık teşkil etmektedir. Zira benzer bir karara ilişkin olarak Anayasa Mahkemesinin Salih SÖYLEMEZOĞLU başvurusunda (Başvuru Numarası: 2013/3758 Karar Tarihi: 6/1/2016) ihlal bulunduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak yukarıda anlatılan nedenlerle şikayet eden karşı tarafın iddia ve beyanları gerçeği yansıtmadığından, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan, sayın mahkemenin koruma tedbirleri uzaklaştırma kararı nedeniyle mağdur olduğum apacık artadadır. Bu sebeple yukarıda anlatılan nedenlerle şikayet eden karşı tarafın beyanları gerçeği yansıtmadığından ve sayın mahkemenin geçici koruma tedbiri kararının haksız bir karar olduğu kanaatindeyim. Tüm bu saydığım nedenlerle ve Adana Barosuna kayıtlı Avukat Saim İncekaş Hukuk Bürosunun da kadın aleyhine verilen uzaklaştırma kararlarında aile içi şiddet durumları ve boşanmayı etkileyen vakıalar adlı eserinden de faydalanarak; Sayın mahkemenin kararına itiraz etme ve koruma kararının kaldırılmasını talep etme zarureti hasıl olmuştur.
H. NEDENLER: 6284 Sayılı Yasa, Yargıtay kararları , Anayasa Mahkemesi kararları ve İlgili Mevzuat
DELİLLER: Tanık beyanları vs. her türlü deliller
İSTEM SONUCU: Yukarıda arz edilen ve sayın mahkemece de resen dikkat edilecek hususlarla İstanbul 1. Aile Mahkemesinin 2020/ D. İş, 2020/ K. Sayılı 09.09.2020 tarihli 6284 Sayılı Kanun gereğince koruma tedbir kararına karşı itirazım kabul edilerek söz konusu kararın kaldırılmasını saygıyla arz ve talep ederim.
İTİRAZ EDEN
EK: Adli Tıp raporu
Kimlik Fot.
Tebliğ tebellüğ tutanağı
Son Yorumlar